TR:

Sizleri, 25-26 Ağustos 2022 tarihleri arasında İstanbul Topkapı Üniversitesi Kazlıçeşme Kampüsü’nde ve çevrimiçi olarak gerçekleştirilecek olan Disiplinlerarası Dünya Kent Çalışmaları Kongresi’ne davet etmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Kongrenin hibrit formatı, dünyanın her bölgesinden katılımcıların kongreye iştirakine izin vermekle birlikte, İstanbul’da mümkün olduğunca çok katılımcıyla yüz yüze olmak dileğimizi de belirtmek isteriz. Kongre dili Türkçe ve İngilizcedir. Her iki dilde de bildiri özetleri kabul edilecektir.

Toplumların ekonomilerini geliştirmeye başladığı Sanayi Devrimi ve sonrasında yaşanan gelişmeler, yoksulluğun görünümünü ve anlamsal boyutunu değiştirmiştir. Yaşanabilir ve kabul edilebilir bir durum olan eski yoksulluk, yeni yoksulluğun gelmesi ile ortadan kalkmış, yerini sefalet ve açlığa bırakmıştır. Eski toplumsal kesimlerde görülmeyen çözülme ve kırılma, modern yoksulluğun mevcudiyeti ile daha da belirginleşmiştir. Bunun yanı sıra, gelir yetersizliği yaşayan yoksullar, piyasanın kendilerine yüklediklerini karşılayamaz hale gelmiş; ek olarak piyasa konuttan daha fazla kar getirdiği için, düşük fiyatlı ev bulma şansı da azalmıştır. Yoksulların düzensiz çalışma veya işsizlik, yetersiz sosyal yardımlar, kısıtlı gelir ve yüksek fiyatlı konut bütçesini karşılayamama gibi temel yapısal temelleri “evsizliği” meydana getirmiştir. Günümüzde evsizlik, çeşitli nedenlerle yaygınlaşmış önemli ve yakıcı bir sorundur. Birleşmiş Milletler (BM) raporlarına göre dünya genelinde 100 milyon evsiz vardır. Ayrıca, 1,6 milyar insan da elverişli ve yeterli konuttan yoksundur (Habitat, 2015). Evsizlik, bireyciliğin öne çıktığı ve özellikle gelişmiş ülkelerde kapitalizmin tüm kurumların işleyişinde etkili olduğu 1980’lerde önemli bir toplumsal sorun olarak ortaya çıkmıştır. Kentsel alanlarda tespit edilen evsizlik olgusu, sosyal bilimlerin her geçen gün daha fazla ilgilendiği bir toplumsal sorundur.

Sıradan şehirler pandeminin etkileri, doğal afet riskleri ve iklim değişiklikleri ile boğuşmaktadır ve kent yoksulları bunlardan hayli olumsuz etkilenmektedir. Kent yoksulları arasında özellikle eğitim düzeyi düşük kadınlar, çocuklar, mülteciler ve ayrımcılığa uğrayan azınlıklar ciddi bir biçimde bu krizlerden doğan yükü tecrübe etmektedir. Kent isyanları, protesto hareketleri ve popülist partiler, Batılı kentsel alanların yeni sakinlerini – özellikle yeni göçmenleri – entegre etme ve bahsedilen krizlerden en çok zarar görenlerin seslerini duyurma kapasitesini sorgulamaktadır. Şehirler arasındaki ve içindeki mekansal eşitsizlikler Küresel Kuzey’deki şehirlerde bulunabilmekle beraber, ilgi ve merak konusu olan bu tür eşitsizliklerin Küresel Güney şehirlerindeki derinliği ve genişliğidir. Bu kongrenin amacı hem Küresel Kuzey’deki hem de Küresel Güney’deki şehirlerin bu istisnai zamanlarda karşı karşıya kaldıkları ortaya çıkan bazı sorunları, özellikle yoksulluğun yayılmasına dikkat ederek tartışmaktır.
Tüm disiplinlerden, STK’lardan, politika yapıcılardan/uygulayıcılardan ve akademisyenlerden, kongreye gelecek değerli katkıları bekliyoruz. Aşağıda belirtilen konu başlıklarını ele alan veya bunlar haricinde kongre temasıyla ilişkili diğer karşılaştırmalı ve/veya boylamsal perspektifleri teşvik ediyoruz.

Kongrenin ilgilendiği alanlar, bunlarla sınırlı olmamak üzere aşağıdaki alt konuları içermektedir:
• Kentsel ve kırsal alanlarda yoksulluk,
• Evsizlik (kadın, yaşlı, göçmen, LGBTİ),
• Konut,
• Göç ve yoksulluk,
• Yoksulluk ve mekansal hareketlilik,
• Mekansal planlama ve yoksulluk,
• Kamusal alanların özelleştirilmesi,
• Mekansal dışlama/içerme ve ayırma (segregasyon), mimari ve yoksulluk,
• Yoksulluk ve eşitsizlik coğrafyaları teorileri,
• Yoksulluk ve çevre sorunları (erişim, algılama, tanınma),
• Enerji, su ve gıda kıtlığı,
• İşsizlik,
• Yoksulluk ve mekansal bağlam ölçümleri,
• Yoksulluğu haritalama

Konferans tüm disiplinlere (kalkınma çalışmaları, ekonomi, coğrafya, sosyoloji, antropoloji, halk sağlığı, refah çalışmaları, siyaset bilimi, hukuk, psikoloji, tarih, uluslararası ilişkiler, sanat ve diğer benzer alanlar ve alt disiplinler) açıktır. Özellikle yoksulluğun etik ve sürdürülebilirlik boyutlarını araştıran makaleler memnuniyetle karşılanmaktadır.

Hem ampirik, teorik veya kavramsal nitelikteki araştırma makaleleri hem de politika belgeleri kabul edilmektedir. Gönderinizle ilgili herhangi bir sorunuz varsa, lütfen bizimle iletişime geçin. Tüm bildiri özetleri değerlendirmeye alınacaktır.

Bildiri özetleri için son gönderim tarihi 12 Ağustos 2022 olarak belirlenmiştir.

Lütfen kayıt ve başvuru formunu kullanınız: https://forms.gle/L7CCRj8HJtdgF5eE8

---

EN:


It is a great pleasure to invite you to the hybrid Interdisciplinary World Congress of Urban Studies 2022, which will be held from 25-26 August in Istanbul and on-line. The hybrid format allows participants to attend from all around the globe, but we would also like to express our wish to have as many participants as possible with us personally in Istanbul.

Developments experienced during and after the Industrial Revolution where societies started to improve their economies changed the appearance and semantic dimension of poverty. Old poverty, which was a livable and acceptable situation, disappeared with the arrival of new poverty, and misery and hunger took its place. Disintegration and rupture, which were not seen in old social segments, have become more apparent with the presence of modern poverty. Additionally, the poor who experience income insufficiency are not able to afford what the market charges. In addition, because the market returns more profit from housing, the chance of finding a low-priced house has decreased. Basic structural foundations of the poor such as irregular work or unemployment, insufficient social benefits, insufficient income and being unable to afford the budget of high-priced housing have caused “homelessness.” Today, homelessness, for various reasons, has become widespread and is an important burning issue. According to United Nations (UN) Reports, there are 100 million homeless people worldwide. As many as 1.6 billion people lacked adequate housing (Habitat, 2015). Homelessness emerged as an important social problem in the 1980s when individualism came into prominence and capitalism was handling all the institutions, especially in developed countries. The homelessness phenomenon identified within urban areas is a social problem that has drawn the attention of the social sciences more and more each day.

Ordinary cities are grappling with the impacts of the pandemic, natural-disaster risks and climate changes, and the urban poor are the most adversely affected, especially low educated women, children, refugees, and discriminated minorities. Urban riots, protest movements and populist parties have called into question the capacity of Western urban areas to integrate new urban residents -especially new immigrants - and to give voice to those who have suffered most because of those recent crises. Although spatial inequalities across and within cities can also be found in cities in the Global North, it is the depth and breadth of such inequalities in the cities of the Global South that are of concern. The aim of this congress is indeed to discuss some of the emerging issues that cities, both in the Global North and in the Global South, confront during those exceptional times, with particular attention to the spread of poverty.

We welcome contributions from all disciplinary backgrounds, NGOs, policy makers, practitioners, and academics. We particulary encourage comparative and/or longitudinal perspectives addressing (among others) the following topics:

• spatial dimensions of poverty,
• poverty in urban and rural spaces,
• homelessness (women, elderly, migrant, LBGTİ)
• housing
• migration and poverty,
• poverty and spatial mobility
• spatial planning and poverty,
• privatization of public spaces,
• spatial exclusion/inclusion and segregation, architecture and poverty,
• theories of geographies of poverty and inequality,
• poverty and environmental issues (access, perception, recognition),
• energy, water, food poverty
• joblessness
• measurements of poverty and spatial context
• mapping poverty

The conference is open to all disciplines (development studies, economics, geography, sociology, anthropology, social health, wellbeing, political science, law, psychology, history, international relations, and humanities and arts, and other cognate areas and sub-disciplines). Papers exploring the ethical and sustainability dimensions related to poverty are particularly welcome.

Both research papers of empirical, theoretical or conceptual nature and policy papers are welcomed. If you have any questions regarding your submission, please contact us. All proposals will be reviewed.

The deadline for submitting abstracts for single papers of 350 words is 12 August 2022. Please use the submission form on the congress homepage:

Please use the submission form on the congress homepage: https://forms.gle/L7CCRj8HJtdgF5eE8